Psoriasis yani Sedef hastalığı çevresel tetikleyici faktörler, genetik faktörler, enfeksiyonlar gibi çok faktörlü bir mekanizma ile gelişen sebebi bilinmeyen bir deri hastalığıdır. Her yaşta ortaya çıkabilir. Görülme sıklığı %2-5’tir.

 

Sedef Hastalığı Belirtileri

Psoriasisin en tipik belirtileri, özellikle diz-dirsek gibi darbe gören yerlerde, keskin sınırlı, kırmızı renkli zeminde pullanma olmasıdır. Ülkemize pullanmanın rengi nedeniyle sedef hastalığı olarak adlandırılmaktadır. Bu lezyonlar ayrıca saçlı deri, tırnaklar, genital bölgede de ortaya çıkabilmektedir.

Tedavi edilmezse zamanla kalınlaşıp özellikler eller ve ayaklarda hareketi zorlaştırabilir. Kelliğe yol açmaz ama hastalık şiddetli ise saç dökülmesini arttırabilmektedir. Eklem ağrıları ve eklem tutulumu da 1/3 hastada eşlik eder ve bu hastalara ayrı bir yaklaşım göstermek gerekir. Bazen sadece tırnağı tutabilir. En sık bulgusu, toplu iğne başı büyüklüğünde çukurcuklar, tırnağın kalınlaşması, boşalması, sarı renk değişikliğidir. Bazen tırnak çevresinde de şişlik ve kızarıklık da gelişebilir.

Psoriasis günümüzde sadece bir deri hastalığı değil, sistemik bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Derideki yangı özellikle lezyonların yaygın olduğu vakalarda çeşitli organları da etkilemekte, kalp hastalığı, şeker hastalığı, insülin direnci ve obeziteye yol açabilmektedir. günümüzde kalp-damar sistemini tuttuğu, şeker hasatlığı ve obeziteye yol açtığı da bilinmektedir. Psoriasis yaşam kalitesini oldukça bozar. Bu hastalarda damgalanma duygusu, depresyon, anksiyete bozukluğu, alkol bağımlılığı gibi pek çok psikiyatrik yaklaşım gerektiren tablo eşlik edebilir. Dolayısıyla hastaların izlemi ve tedavisi sırasında eşlik edebilecek hastalıkların saptanması, hastanın bütüncül olarak değerlendirilmesi çok önemlidir.

 

Sedef Hastalığı Tedavisi

Sedef hastalığı ömür boyu süren fakat kontrol edilebilir bir hastalıktır. Tedavide öncelikle doktor ve hasta arasında iyi bir iletişim gereklidir. Bu ilişki uzun bir yol arkadaşlığı gibidir. Doktor hastalığın fiziksel semptomlarının giderilmesinin yanında eşlik edebilecek tablolar açısından incelemeler yapmalı, hastanın yaşam tarzı ile ilgili önerilerde bulunmalıdır. Hastanın tetikleyicilerden uzak durması, spor yapması, beslenme düzeni, psikolojik durumu tek tek ele alınmalıdır. Genellikle uzun yıllardır arayış içinde olan ve tedavileri kullanmaktan bıkmış olan pek çok hasta aslında doğru yaklaşıma ulaşamadığı için tedaviden kopmaktadır.

Erken tanı hastalığı kontrol altına almayı kolaylaştıracaktır. Eğer lezyonlar derinin ‘undan fazlasını tutmuşsa mutlaka ışık tedavisi veya sistemik tedavi gerekir. Sadece kremlerle yetinmek hem hastalık kontrolünde zorluk yaratır hem de eşlik edebilecek hastalıkları önlemede yararlı olmaz.

Bugüne kadar psoriasisi tamamen yok eden kesin bir tedavi henüz bulunamamıştır ancak çok önemli gelişmeler olmuş, tedavi beklentileri %50’den %90’lara çıkmıştır. Tedavi ile deri belirtileri iz bırakmadan tamamıyla kaybolabilmektedir. Uygun tedavilerle hemen hemen semptomsuz bir durum olan iyilik dönemleri yaşanabilir.

Hastalar tedavi ile ilgili tüm bilgileri Dermatoloğundan almalı, bilimsel kanıttan uzak hiçbir yöntemi tedavide kullanılmamalıdır. Bu yöntemler bazı zamanlarda tam aksine durumu kötüleştirebilmektedir. Hasta için hem para hem de zaman kaybı olmaktadır.

    Bilgi Al











    Translate »
    Canlı Destek
    WhatsApp
    Merhaba,
    Size nasıl yardımcı olabiliriz?